Öncelikle sizi kısca tanıyalım, ne zamandır başkanlık yapıyorsunuz?

Gökhan Özkara, Kocaeli Ülkü Ocakları il başkanıyım.21 Mayıs 1988 İzmit doğumluyum. Evliyim bir oğlum var.1 yıldır başkanlık yapıyorum. Buraya atanmadan öncede 8 ay Bekirpaşa Ülkü Ocağı başkanlığı yaptım.12 tane ilçe ocağımız var. Karamürsel’den Gebze’ye kadar. Bu ilçelerimizde yönetimi il ocak binası olmak üzere eş zamanlı bir çalışmalar yürütüyoruz. Bizim haftada 2-3 tane seminerimiz olur ve bu seminerleri yine eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Örneğin Salı günü bir seminer varsa il binası hangi semineri yapıyorsa ilçelerde aynısını yapar. Perşembe günleri de Kuranı Kerim  okumaları ve dini seminerlerimiz olur. Bütün yönetim koordinasyon eş zamanlı olarak buradan yönetilir.Biz direkt genel merkeze bağlıyız. Genel merkezin yaptığı çalışmalar da eş zamanlı bir çalışma istiyorsa biz eş zamanlı bir çalışma yürütürüz. Onun dışında hiyerarşik olarak yönetim burasıdır. Tabi zaman zaman bizim de inisiyatiflerimiz oluyor.

“BAŞKANLIK İŞİN ÇİLE TARAFI”

Başkanlık atama yoluyla mı gerçekleşiyor?

Atama yoluyla gerçekleşiyor tabi ki. İlçeleri  de il başkanı genel merkezin onayına sunarak atıyoruz. Psikolojik olarak ülkü ocaklarında 2 yıl süre yaptıktan değişim talabi doğuyor. Ocak başkanlarımız yorulduğu için ve en verimli şekilde başkanlığı yürütmek adına devir teslim yapıyoruz. “Yeni bir kardeşimize taze kan olarak bir görün, devir teslim yapalım” şeklinde konuşarak ilçeleri genel merkezin de onayına sunarak değiştiriyoruz. Bizi de direk Ülkü Ocakları Genel Başkanı atama yoluyla değiştiriyor. Bizde seçim yoktur yani gönüllülük esastır. Seçim olsa da kimse aday olmaz zaten. Çünkü başkanlık işin çile tarafı.Çile tarafı diyorum çünkü ülkü ocaklarında maddi imkânsızlıklarla boğuşursunuz. Çok çalışıyorsunuz. Yaptığımız işin hakkını vermeniz lazım. Ayrıca evinizi de geçindirmek zorundasınız. Yeri geliyor, ailenizden fedakârlık yapıyorsunuz, işinizden fedakârlık yapıyorsunuz. İl binasında şöyledir; benim 12 tane yöneticim var,  başkan yardımcım var, onları yönetmek zorundasınız. O 12 il yöneticisi ilçeleri yönetmek zorunda. Bunların dışında ülkü evini yönetmek zorundasınız, burs ihtiyaçlarını karşılamak zorundasınız. Birde eğitimleri dentlemek ve devam etmekle yükümlüyüz.Eğitim olarak genel merkezin gönderdiği bir takvim vardır. Biz o takvimi kendimize göre tekrar düzenleriz. Basitten zora doğru ve o takvimler de orta öğretim teşkilatınında farklıdır, yükseköğretim teşkilatınıda farklıdır, kadınların eğitim takvimi farklıdır. Kadınlar seminerlerini kendi biriminde yaparlar. Orta öğretim kendi biriminde, yükseköğretim teşkilatı da özellikle üniversite biriminde yapar. Burada pek üniversite teşkilatını göremeyiz. Hafta da bir gelirler, gerekli çalışmalarını, raporlarını gösterirler ve genellikle seminerlerini üniversitede yaparlar. Burası o yüzden kesinlikle işin çile tarafı.

“UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEYE 6 YIL ÖNCE BAŞLADIK”

Uyuşturucuyla Mücaadele  ve Madde Bağımlılığı Platformu ne zaman kuruldu?

İlk önce platform olarak kurulmadı. Genel Başkanımız Olcay Kılavuz Bey’in söylemleriyle “Bundan sonraki yeni cephemizin adı uyuşturucuyla mücadeledir” denilerek uyuşturucuyla mücadele edilmeye başlandı. Bu mücadele 5- 6 yıl önce başladı.Gençleri eğitmeye ve bilinçlendirmeye yönelelijk çalışmalar  gerçekleştiriyoruz. Gezilerle, gençlik kampları, halk oyunlarıyla, tiyatroyla, spor çalışmalarına yönlendirerek gençlerimiz uyuşturucudan uzak tutmaya çalışıyoruz.

Genel merkez tarafınfdan geliştirlen ve yürütülen projeler nelerdir?

Yılda 2 defa kampımız olur. Bir kış kampımız olur, birde yaz kamplarımız olur. Kış kamplarında sabah yürüyüşleri yapılır, sporlar yapılır, dini eğitim seminerleri yapılır, oyunlar oynanır  bunun gibi birçok aktivite yapılır. Maksat geçleri şehrin sıkıntısından uzak tutmak, beyinlerini boşaltmak. Bu gibi faaliyetleri genellikle yaş fark etmeksizin topluca yapıyoruz. Bir tek kadınlar olmuyor. Kadınlarımız içinde bu kış bir kamp düzenleyeceğiz. Buna sadece Kocaeli’deki kadınlar gidebilecek. Erkekler ve kadınları pek yan yana getiremiyoruz. Ortaokuldan üniversiteye hatta daha büyük yaşlara kadar insanlara dokunabiliyoruz. Biz gençlik teşkilatıyız ama hitap ettiğimiz kitle 12 yaşından 40  yaşlarına kadar uzanabiliyor.

“TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLDUK”

Kocaeli Ülkü Ocakları olarak sizin özel yaptığınız çalışmalar var mı?

Genel merkezin düzenlediği Türkiye kısa film yarışması vardı. Benden önceki il başkanımız döneminde “Asil Kan Vatan Borcu” diye bir kısa filmle Türkiye birincisi olduk.Türkiye’de ülkü ocakları olarak uyuşturucuyla mücaadelede spora yönlendrime anlamında  yüzme yarışmasını ve voleybol turnuvasını biz düzenledik. Genellikle spor çalışmalarımız oluyor. Kocaeli Ülkü Ocakları olarak işin biraz da farklılığına gidiyoruz. Farklı düşünüyoruz ne yapabiliriz, yüzme yarışması. Ne yapabiliriz, voleybol turnuvası. Hangi güzel şey yapılmamışsa biz onu yapıyoruz. Tabi birde bu yaptığımız spor faaliyetlerine şehitlerimizin ismini veriyoruz. En son bir futbol turnuvası yaptık. 2000 yılında şehit olan askerimizin ismini verdik. Afiş ve billboard çalışmaları, konferanslar oluyor. Tiyatro olarak kendi ekibimizi kurmaya çalışıyoruz. Gösterime gelecek “Cehalet” adlı  tiyatro oyunu genel merkezin kurduğu bir tiyatro. Biz  o tiyatrodan bağımsız sadece Kocaeli Ülkü Ocakları’na ait bir tiyatro ekibi ve yine Kocaeli Ülkü Ocakları’na ait bir folklor ekibi kurma için çalışıyoruz. Hocalarımız ayarlandı. Yeterli çoğunluk sağlandıktan sonra uygun bir dönemde provalarımıza başlayacağız.

 “SİZ UYURKEN BİZ MÜCADELE EDİYORDUK”

Bir  süredir uyuşturucuyla mücadele yaptığımız çalışmları aktarmak adına kurumları ziyaret ediyorsunuz. Bu ziyaretlerin sonucunda neyi hedefliyorsunuz?

Çıkardığımız derginin hazırlanmasının sebeplerinden bahsedeyim size. Milliyetçi Hareket Partisi liderinin ceza indirimi ile ilgili çalışmaları oldu. Bazı kesimler bu ceza indirimini öyle bir yorumladılar ki biz uyuşturucu baronlarını, mafya babalarını cezaevinden çıkartacakmışız gibi bir algı yarattılar. İşte bu dergi o yüzden çıkartıldı. Yanlış algılara cevap vermek için. Bu dergi siz hiçbir şey yapmazken uyuşturucuyla ilgili, biz uyuşturucu satanlarla, uyuşturucunun kendisiyle mücadele ediyoruz demek için çıkartıldı. Biz zaten yaptığımız çalışmalarla herkese cevabımızı verdik, veriyoruz. Ama siz benim bu mücadelemi küçümseyip;“Uyuşturucu satanları mı salacaksınız” demeye getireremezsiniz. Ben buna müsaade etmem. Bu benim emeklerime hakarettir. Bu ülkü ocakları genel merkezine ve MHP teşkilatına hakarettir. Ülkü ocakları kadar uyuşturucuyla mücadele eden savaşan sivil toplum kuruluşu ve dernek yoktur.

“BİZİM HER YERE ULAŞMAMIZ GEREKİYOR”

Bizim her yere ulaşmamız gerekiyor. Genel merkezimiz derneklere gidin bu faaliyetlerimiz gösterin dediği yerler var. Vali bey, İl Emniyet Müdürlüğü gibi bunlar var. Biz de Kocaeli Ülkü Ocakları olarak dedik ki her yere ulaşılacaksa ilk önce basına ulaşmamız lazım. Bakın biz uyuşturucu mücadeleyle ilgili bunları yapıyoruz dememiz lazım. Derneklere gitmemiz lazım. Cem evlerine gitmemiz lazım ve gitmişliğimiz var. Biz sadece il protokolüne değil gazilerin yanına, şehit ailelerinin yanına, iyileştirme merkezlerine gitmememiz lazım. Bizim her yerde olmamız lazım.

Bu çalışmalar kapsamında temasta bulunudğunuz ortaklaşa iş birliği yaptığınız kurumlar var mı ?

Bizim bazı çalışmalarımızı Kızılay ile ortak yapmamız gerekiyor. Mesela geçtiğimiz günlerde kök hücre konferansı yaptık. İnsanlar kök hücre bağışından neden korkarlar diye. Burada Kızılay’dan destek aldık. Bir uzman geldi ve bilgilerini dinleyicilere aktardı. Milliyetçi Harekât Partisi’yle birlikte çalışıyoruz. Sendikalarımızla çalışıyoruz. Başka kurumla zaten çalışamıyorsunuz. Ön yargıları atamıyorlar. Benim uzlaşmacı olduğum taraflar var ama çok sert tepki koyduğum taraflar da var. Ben bazı sendikalarla ve kurumlarla asla  çalışmam mesela. Müsaade etmem buraya sokmam. Buraya siyasi olarak da  Milliyetçi Harekât Partisi partisinden başka kimseyi sokmam.

“KOSKOCA ÜLKÜCÜ HAREKETİN EMEĞİ VE DUASI VAR“

Maddi manevi en çok desteği kimlerden alıyorsunuz?

Şimdi burada gönüllük esas olduğu için askeri ücretle evini geçindiren bir abimiz bile benim ülkü ocaklarına faydam olsun diye yardımda bulanabiliyor. Biz aslında bu faaliyetleri onlarla yapıyoruz. Bizim yaptığımı her faaliyette koskoca ülkücü hareketin emeği ve duası var. Ama ben her yerde şunu söylüyorum devletin AK Parti Gençlik Kollarına, devletin TÜGVA’ya , devletin Ensar Vakfı’na yaptığı yardımların  onda biri  ülkü ocaklarında olsa bizim Türkiye’de yapamayacağımız proje yok. İzmit Belediyesi’nin özellikle bizim yaptığımız çalışmalara destekleri var. Örneğin 2 Aralık’ta yapacağımız Çocuk İstismarı konferansında yeri İzmit Belediyesi’nden talep ettim ve konuşmacılardan biri yine İzmit Belediyesi’nden. Bir başka konferans için Büyükşehir ‘den yer talep ettim. Bunları bana vermek zorundalar. Çünkü devletin belediyelere verdiği; sivil toplum kuruluşlarına harcamak üzere  aktraılmış bir meblağ var.Ben onlardan asla para talep etmedim , etmemde.

“İŞ AİLELERDE BİTİYOR”

 Bu zaman kadar çalışmalarınızla kaç kişiye ulaşıldı?

Biz önce kendi kardeşlerimizi kaybetmeyelim diyerek  onlarla uğraşıyoruz daha sonra dışardan elbette kurtardığımız kardeşlerimiz oluyor. Ama ben ne yapıyorum kardeşlerimiz ocağa yönlendiriyorum dini yönden seminerimi veriyorum. Bak “Kanın temiz Türk kanıdır kirletme” diyorum. İş ülkü ocaklarıyla bitmiyor,  İş ailelerde bitiyor. Bakıyorsunuz araştırmalara uyuşturucu batağına düşmüş çocukların yüzde 75’i aileleri boşanmış çocuklar. Bir boşluk yaşadıkları için sokaklara düşüyor. Ben sokaklardayım. Ben o sokaklardan o çocuğu almak zorundayım.

“ÜLKÜ OCAKLARI KADAR AÇIK ARA KİMSE MÜCADELE ETMİYOR”

Ama bu sadece ülkü ocaklarının verebileceği bir şey değil. Emniyetin, Kızılay’ın, Yeşilay’ın AMATEM’in hepsinin iş birliği içinde olması lazım. Ülkü ocakları olarak Biz  her şeyin önderliğini yaparız yeter ki desinler ki siz başlatın biz gerisini getiririz. Ama maalesef bu zamana kadar başlattığımız hiçbir bir şeyin arkasında kimse olmadı.Kocaeli uyuşturucuyla mücadelede örnek olacak bir şehir. Kocaeli emniyetiyle, jandarmasıyla uyuşturucuyla etkin bir şekilde mücadele veriyor. Özellikle Vali Bey ziyaretimizde  bu konuyla ilgili bilgilendirmeler yapmıştı. Ama sivil toplum kuruluşlarına bakarsanız ben derim ki Ülkü Ocakları kadar açık ara kimse mücadele etmiyor derim. Bunu da gururla söylerim.

Bunların dışında yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleriniz  var mı ?

Bizim sosyal sorumluluk projelerimiz devam ediyor. Bir proje atlasımız var. Göreve ilk geldiğim zamanlarda Mardin’e ve Bingöl’e yardım gönderdik. Mardin’de 10 tane yatılı köy okuluna yardım gönderdik. Şimdi önümüzdeki dönemlerde Kocaeli’nin okullarının tamiratını biz yapacağız, okullardaki yapacağımız kütüphanelere şehitlerimizin adını vereceğiz. Bunların dışında Türkmenlere yardım çalışmalarımız oluyor.  Ramazan dönemlerinde yardım kolisi çalışmalarımız oluyor. Biz sadece bunları yardım olduğu için sosyal medya ve gazeteye vermiyoruz. Onun dışında kadın birim teşkilatımız özellikle kış mevsiminde hayvan barınakları için çalışmalara başladılar. Biz belirli bölgelere ülkü ocakları olarak hayvan barınakları yerleştireceğiz. Tüm ocaklarımız proje atlası üzerinden sosyal sorumluluk projelerine etkin bir şekil devam ediyor.