Kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?

Adnan Sancak 1973 Gölcük doğumluyum Ege Üniversitesi Ziraat Bölümü mezunuyum. 22 yıldır hayvan besleme üzerine uzmanlık yapmaktayım. Önceleri tavuk yemi, sığır yemi yaparken; şimdi at yemi, kedi köpek maması yapıyoruz. Bu sektörde Türkiye’de ilklerden biriyiz. Hem öncüyüz, hem de geldiğimiz yerde liderlik  vasfına sahibiz.Rahmetli dedem İsmail Hakkı Zeytinoğlu, 1952 yılında Trabzon Sürmene’den Kocaeli’ye gelmiş ve  Gölcük’e yerleşmiş. Burada bi süre tersanede çalışmış, esnaflık yapmış 1980 yılına kadar.1970’den sonra yumurta tavukçuluğu işine girmiş.

 “SEKTÖRDE LİDERLİK VASFINA SAHİBİZ”

Yem fabrikamız 1980’de üretime başladı. 1999 depreminde sonra maalesef depreminde bize verdiği zararla sektörün dışında kaldık. Daha farklı dallara gitmeye başladık ve 2002’de yarış atı yemi üretmeye başladık.  Bu anlamda Avusturalyalı firmadan Extrusyon teknolojisi kullanarak ülkemizde önder bir hale geldik, hatta bu teknoloiyle üreten tek firmayız  rakiplerimiz bu konuda sadece Avrupalılar.Türkiye de tekiz ve Türkiye iç pazarında ithal mamalarla, ithal at yemleriyle yarışıyoruz.2012 yılında KOSGEB desteğiyle kedi köpek maması üretimine başladık orada da kendimize markalarımız var.Bunun dışında hem yerel hem ulusal anlamda  birkaç tane partnerle birlikte onlara da özel mamalar üretiyoruz.Bu sektörde Türkiye nin çok büyük açığı var  önümüzdeki on yılda sektörün  yüzde yüz büyümesi hedefleniyor.  Yaşadığımız bu ekonomik krize rağmen bu büyümenin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Gerek şehrimizde, gerek ülkemizde  çok ciddi anlamda evcil hayvan yetiştiriciliğine ilgi var, buda sektörün büyümesine yardımcı oluyor.

“BELEDİYELER VE HAVYVANSEVERLER DERNEKLERİ ARASINDA UZLAŞI SAĞLAYACAĞIM”

Ben  hem kendi adıma da  hem de işletmem adına da sosyal  sorumluluk projelerinde yer alıyorum.  Hayvanseverler derneklerine hem üyeyim, hem de mama tedarikçisi oluyorum. Bu konuda çalışmalarımız oluyor, amacımız da özellikle belediyelerle bu dernekleri  bir araya getirecek çözümler üretmek. Gördüğüm kadarıyla belediyeler ve hayvan severler dernekleri arası sıkıntılı, bu konuda biraz uzlaştırıcı olacağız  gibi görünüyor.Ben hem konuya hakim olduğum için hemde çevrem buna müsait olduğu için uzlaşmayı sağlayacağıma inanıyorum.

“İKİ TARAFINDA EMPATİ KURMASI LAZIM”

Son zamanlara hem ülke genelinde hemde Kocaeli’de artan hayvanlara şiddet vakaları ile  ilgili neler düşünüyorsunuz?

Bunu köşe yazılarımda işliyorum.İki ayrı kesim var bir hayvanlar için can sipare çalışıyor.  Ama orada da biraz abartı var; kendi çocuklarına göstermedikleri sevgiyi hayvanlara gösteriyor. Öbür  tarafta da tam tersi bir durum sanki sokak hayvanı düşman gibi gören bir kesim var.Havlamasından bile rahatsız oluyor mesela. İki tarafında empati kurması lazım.  Zaten gönüllü hayvanseverler popülasyonu kendi etrafında topluyor, onların mıntıklarına yardımcı olsak yeter.Sokak hayvanları  hiçbiri saldırgan olmaz,  onların belli bir bölgesi vardır. Orada  doğurmuşlardır,  yavruladığı için orda biraz daha titiz olurlar. Onların bölgesine girmezseniz, zarar vermez, hiçbir şey yapmazlar.Zaten cani ruhlu, psikolojik sıkıntıları olna insanlar hayvanlara vahşet uyguluyor.Eğitimsizlik, cahilllikte buna yönlediyor tabi.

 “MUTLAKA EVİNİZDE EVCİL HAYVAN YETİŞTİRİN”

Toplumuza, çocuklarımıza havgan sevgisini aşılamakta biraz eksik mi kaldık sizce?

Benim görüşüm şu; çocuklarımıza hayvan sevgisini veremezsek, insan sevgisini de alamaz.Kendi çoçuklarımada bunu aşılamaya çalışıyorum. Benim tavsiyem mutlaka evinizde hayvan yetiştirin, kuş, kedi balık olabilir.  Çocuklarınızın onu sevmesini, o sevgiyi ona aktarmasını, ondan sevgiyi almasını sağlarsanız,toplumda sevgi dolu insan olacaktır. Dışarıdaki vahşi insanlardan olmazlar.

“BU DERNEKLERE KARŞI BİR ÖNYAGI VAR”

Kocaeli’de hayvanseverler derneklerinin sesini çok duyamıyoruz, en aktif hangisi çalışmları ne yönde oluyor?

Kocaeli en aktif olan KOHAYDER var. Birkaç tane daha var ama KOHAYDER biraz daha önde. 1992’de Yahya Kaptan’da kurulmuş bir dernek. Güzel şeyler yapıyorlar ama orada da gönüllü olan insanlar kendi öz verisiyle yapıyorlar. Maalesef bu derneklerde  çalışanlara karşı  sadece kendi ceplerine çalıştıklarına dair bir ön yargı var. Bu yüzden insanlar bu derneklere karşı  ön yargılı davranıyor. Bunun önüne geçmek için onlara bu empatiyi kurarak anlatıyorum. Mutlak surette kendinizi aktif gösterin,ne yaptığınızı görsünler, daha faydalı olur diye. Gönül ister ki bu dernekleri bir çatı altında toplayalım fakat olmuyor. Ben şuanda da sosyal medya sayesinde Türkiye’ de 20-25 tane hayvanseverler derneği ile aktif olarak çalışıyorum, onlara mama satıyorum. Neden  derneklerin kendi arasında bir iletişimleri yok anlamıyorum. Bireysel yemsiz mamasız kaldık diye çağrı açanlar var  ama dernekler üzerinden bunu yapamıyorlar çünkü dernek kendi mıntıkasındaki dernekler arası menfaat çatışması yaşıyor.

“SATIN ALMA SAHİPLEN”

Belediyeler var dernekler arasında arabuluculuk yapacağım dediniz. Bu uzlaşıyı nasıl sağlayacaksınız?

Belediyelerin burada ki görev tanımı sokkatan toplamak, rehabilete edip  tedavilerini yapı sokağa geri salmak. Aldığı yerden değilde bir başka yere salıyorlar üstelik.Bunu bizde sonradan öğrendik ve uygulamada kesinlikle hatalar var. Ama onlarda davaların haklı, iş tanımları bu şekilde. Bu sistemin kesinlikle değiştirilmesi gerekiyor. Belki her sokakta küçük birimler yapılabilir. Koskoca Kocaeli’de Kandıra yolunda bir merkez var o kadar. Ve belediyeler kendi işlerine hayvanseverler dernekleri karıştırmıyorlar haliyle. Ama şu var çok fazla evcil hayvan satan ve satın alan insan var. En azından bu çağrıyı insanları duyurmamız, lazım satın alacaklarına gidip belediyenin barınaklarına  sahiplenebilirler.

İTHAL MAMA YERİNE YERLİ MAMA TERCİH EDİLMELİ

 Bunu yanında birazda bizlerin hayvanlara fayda anlamında daha ilinçli olmamız gerekiyor.Hayvanları beslemek maddi olarak bir külfet gibi görülüyor insanlarımız tarafından . Ama ülkemizde kedi - köpek maması yerli üretimi başlamıştır. Sektörün en ömneli üreticilerinden biri de biziz.  Ülke içi üretimimiz iç piyasaya ve komşu ülkelere ulaşmaktadır. Hazır mamalar bu canlılar için gerekli ve değerli besini sağlamaktadır. Tabi kedi ve köpek beslenmesinde yerli mamaların tercih edilmesi önemlidir. Yerli mama gümrük, döviz kuru, taşıma masrafı gibi ek yüklerden ari olduğu için fiyatı da tüketici için uygun olacaktır.

Son olarak hem sektörel hemde çevresel anlamda ileride nasıl bir Kocaeli hayal ediyorsunuz?

Sanayi zaten belli bir noktaya gelmiş durumda sanayinin de yenilenmesi lazım daha çevreye duyarlı bir sanayi oluşturulması lazım. Kesinlikle turizmin çok fazla gelişmesi lazım . En önemlisi bence sosyal hayatı daha aktif hale getiren dernekler  oluşması lazım. Kimse çıkıp  toplumun menfaatinini belediyeye haykıramıyor,  doğruyu söyleyemiyor. Bunu biraz daha aktif hale getirirse belediyeler bunu kendi içine alırsa daha iyi çözüme ulaşır.