29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutladığımız bugünlerde yurdunu ne zorluklarla kurtaran Atatürk ve Silah arkadaşları ile halkın desteği gözlerde kaçırılması son yıllarda, dikkatimize katılımların azalması gelecek kuşaklarda derinizler bıraktırır. Vatan borcunu askıya alanlar gibi sen gitme ben gitmeyeyim dağlarda saklanmayla bir yerlere varılamayacağını biliyorlar perde arkasındakiler. Bu ülkeye Bolunun parçalar halinde kolay amacımıza ulaşırız zannedenler aldanacaklardır. Çünkü şanlı bayrağımız tektir.

Yine kan dökülmesini bu çağda ileri medeniyetler seviyesini kavgasızlığı kimsenin toprağında gözümüzün olmadığını dünya alem bilmekte, Atatürk büyük komutanın sözünü unutmayalım; ‘yurtta Sulh, Cihanda Sulh’. Bu anlamlı cümleyi bizimin kuşaklar biliyordur, bayramlarımızın hepsinin ayrı ayrı çocuklarımıza ülkemizi işgale gelen devletlere barış elimizi de uzatmış devletiz. Önceki yazılarımda işlemiştim;

Dağlarımızı çok zengindir. Taşların arasından bile doğa çiçekler açmaktadır. Karların eridiği azıcık toprak bile gözükse hemen barış çiçekleri gün yüzüne çıkar. Kendin bile demet yap, eline al, göster vatan evlatlarımıza. Onunda çok iyi günler göreceksiniz. Pişmanlık yasalarımızdan yararlanabilirsiniz. Kardeşim senin neslini bizden ayırma. Canımız çocuklarımızın rahatı içinde yaşayacakları teknoloji için ayrılan paralar sizlerin de çocuklarınızın rızkını silahlara harcamak zorunda kalınıyor, yazıktır. Kimler karlı silah üretenler bizler kardeşçe bu cennet ülkede birlikte yaşayalım. Silahlara giden paralar eğitime ve kalkınmaya dönecektir. Senin de yaşama hakkını yarıda bitirme, karşındaki köklü bir devlet olduğunu unutma. Kan dökülmesini bırakmayalım.  O şartlarda dedelerimiz, dedeleriniz belki de yakın akrabaydılar. Birilerinin kışkırtmaları ile birbirimizi kırmaktayız.  Birbirimize barışları çağrıştırmaya, zeytin fidanı ile masalara oturalım. Artık gülelim, eğlenelim. Geçmiş düşmanlıkları çocuklarımıza anlatmayalım. Lanet olsun dedelerimiz çok para kazanmışlar ama karşımızda son model silahlı düşmanlar bırakmışlar lanet olsun diyende çıkacaktır. Eline kalemi al çizgisiz kağıdı çizmeye başla. Yeni yapılan binalara tonlarca demirler, çimentolar, tuğlalar yapan ustaların aldığı paraları top mermileri ile karşılıklı savaşlarla yerle bir olmakta savaşlar olmasa barış içinde olsak boşa giden yerle bir olan paralar tarıma ve diğer gelir getiren zehir saçmayan fabrikaların üretilmesinden yana olmalıyız.

Tarıma fazla zehir tutturmaya fabrikalara yatırım yaparlarsa aynı paranın üstünde paralar kazanılabilir. Örneğin ülkemizde dağlarımızın vadilerinden özellikle kış aylarında denizlerimize harıl harıl tertemiz sularımız akmaktadır. Tarımdan elde edilen ürünlerini meyvelerinin sularını meşrubatlar gibi üretimler yaparak suya alınan ürünün kalıntısının da hayvan yemleri ve gübreler üretilebilir. Yerli ürünlerimizin de tohumlarını dünya ülkelerine de satabiliriz. Aslında bizim ürünlerden tohumlarımızı altınla eşledersek daha değerli olanları vardır.

Şimdi gelelim Cumhuriyet Bayramımızın 95. Yıldönümüne;

Bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımıza Gölcük’te derneğim adına otantik yöresel kıyafetimle katılım sağladım. Gölcük’te Cumhuriyet Bayramı adeta hınca hınç dolu bir ortamda gerçekleştirildi. Bayrama gelen vatandaşlarımız ellerinde bayraklarla bu bayramı en coşkulu bir şekilde kutladı. Cumhuriyet Bayramı Gölcük’te hakkıyla kutlandı, halk Atasına koşarak, sevgisini haykırdı. Ülkemizi kuran, medeni ülkeler seviyesine çıkartan Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyor, Türkiye’nin geleceğinin berrak olduğuna tüm kalbimle inanıyorum.