‘Her şeyinizi alabilirler ama kafanızda çalan müziği alamazlar.’

Geçenlerde bir yerlerde duyup notlarıma yazdığım bu cümle beni derinden etkiledi. Elbette üzerine düşünmem ve birkaç satır da olsa yazmam gerekiyordu. Kayıtsız kalamazdım.

Müzik benim için hayatımda her an iyi ki var dediğim bir sanat türü. Sesi, anlam ve duyguya dönüştüren mucizevi bir olay. Varlığın ve ruhun titreşimlerini ses aracılığıyla dile getirip içimize öyle işliyor ki adeta içimizdeki gücü somutlaştırıyor.

Müzik insanlık tarihinin en eski ve en ortak ifade biçimlerinden biri. Tüm farklılıkları aşabilen ve dünyanın neresinde olursan ol anlaşabildiğin evrensel bir büyü.

Zaman zaman hayatın neden bir fon müziği olmadığını düşünürüm. O anın içinde ilerlerken tıpkı filmlerde olduğu gibi bir müziğin bana eşlik ettiğini hayal ederim. Aslında o müzik orada hep vardır. Kendimizi berbat hissettiğimiz bir günün tam ortasında, mutluluktan ağlarken, şoke olduğumuz bir olay karşısında donakaldığımızda bize eşlik eden bir ses hep vardır. Olayların gidişatına göre seçer bizim yerimize hayat o kaydı. Bazen sesle dile getiririz bazense sadece dinleriz derinlerden gelen o melodiyi. En çok da yolda olduğum anlarda düşünüyorum ben o fon müziğini. Nasıl bir ruh hali ile ilerliyorsam günün içinde, geçtiğim tüm yollarda içimden veya radyodan çalan müziği uyarlıyorum duygu durumuma. Bazen şükrediyor bazen lanetler okuyorken o hep benimle. Hiç yanından ayırmadığın çok sevdiğin bir eşyan veya tüm sırlarını paylaştığın eski bir dost gibi.

Son günlerde dünyanın türlü çirkinliklerine, insanların aymazlıklarına, şiddetin tüm gücüyle yaşamda ilerlediğine şahit oluyorken bizi güçlü durmaya zorlayan yegane şey müzik. Kalbi sevgiyle dolu bir anne gibi sarmalıyor bizi ve bulutların ardının daima aydınlık olduğunu hatırlatıyor.

Her şeyimizi alabilirler evet; evlerimizi, eşyalarımızı, kimliğimizi ama içimizde yankılanan o melodiyi kimse söküp alamaz. Çünkü müzik kalbimizin gizli odasında sakladığımız kilidi olmayan bir hazinedir, zincirlenemeyen bir özgürlüktür. Bazen bir çocukluk anısıyla gelir, bazen aşk acısıyla, bazen bir marş gibi, bazen sadece anın içinde minik bir yankıdır. Hiçbir şey onu susturamaz. Yasaklar onu unutturamaz. Çünkü kafamızda çalan müzik özgürlüğümüzün en saf en dokunulmaz sesidir.