EBRU MARAL MİNARECİ - YANGINLAR !!
Flaş Kocaeli
TUĞRA KUYUMCULUK
EBRU MARAL MİNARECİ
EBRU MARAL MİNARECİ

YANGINLAR !!

19 Ağustos 2024 tarihli yazısı

Ciğerimizin yandığı her yaz muhtelif yerlerde çıkan yangınlar ,yine bu yaz da yaktı kavurdu bizi.

Ülkece yeşili,ormanı bol olan bir konuma sahibiz.Denizimiz bir o kadar güzel.Güneşin kavurucu sıcaklarında tatilde,işte,sokakta,çarşıda bir ağaç gölgesi arıyoruz hepimiz.
 
Ağaç yaşamın kalbi. Ormanlık alanlarda binlerce çeşit canlının yaşadığı,yağmurun yağması,havanın serin olması için bolca ağacın olması,yine sellerin önüne geçilebilmesi için ihtiyaç duyduğumuz ağaçlar yanarak küle dönüyor.
 
Betonlaşma o kadar çok arttı ki,iklimler değişmeye başladı.Su toprakla buluşamaz oldu,seller aldı şehirleri.
 
Bir serinleyecek,gölgesinde oturacağımız ağaç kalmayacağı günlere doğru ilerliyoruz.
Diğer gelişmiş ülkeler bunun farkında ve her fırsatta ağaç ekiyorlar,düzenli olarak hem de.Var olan ağaçlara gözleri gibi bakıyorlar.Yol için,inşaat için,köprü için,otel için kesip yakıp yıkıyorlar ağaçları.Aksine yanından,çevresinden geçiriyorlar.Ne acıdır ki ,bizim peygamberimizde bu kadar önem verirken ağaca ,yeşilliğe son yıllarda yaşanan ağaç kesimleri ve yangınlar sayesinde hiç de peygamberimizin bu konuda yolundan gidilmiyor.
 
Oksijen demek ağaç,ekolojik denge demek ağaç,gölge demek ağaç.
Şimdi gelelim yangınlara.Her yaz olan birşey ve genellikle de ege,akdeniz ağırlıklı yangınlar çıkmakta.Rüzgarın etkisi ile yayılabilir,kendini bilmez biri mangal yapmıştır közünü söndürmeden atmıştır ormanlık alana ve yangına sebep vermiştir,ya da başka biri sigarasını atmıştır veya bir çiftçi otlarını yakmıştır ve tedbir almadığı için yangın büyümüş gitmiştir. Sebep ne olursa olsun ,bizi ilgilendiren  ve bana göre önemli olan 3 madde var.
 
1.si yangın çıkmaması için gereken tedbirler tüm ormanlık alanlarda alındı mı? Korucular var mı?
2.si bizim helikopter ve yangın söndürme uçaklarımız kaç adet var ? BU yeterli mi? Yetersiz ise neden daha çok alınmıyor?
 
3.sü yanan yerlere asla imar verilmemeli.Böylece kasıtlı yangınlarda çıkarılmamış olur.Yani imara açılmayıp ,aksine tekrar ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları o bölgelerde yapılmalı.
Sadece yangın ile değil,taş ocağı yapılacak diye hatırlayan yüzlerce ağacın nasıl kesildiğini,yine geçtiğimiz günlerde hasata 1 ay kala Hatay'daki zeytin ağaçlarının nasıl dozer ile söküldüğünü.
Bize daha ilkokuldayken öğrettiler.Yeşili koru,doğayı sev,hayvanları koru diye.
 
Yeşili korumazsak kuraklığa mahkumuz ve o zaman bizi betondan binalar kurtarmayacak.
Zavallı hayvanlar,börtü böcek hepsi yanarak can verdi.Kurtulan varsa da evsiz yurtsuz kaldı.
Düşünün en basiti kimbilir kaç arı öldü kaç kovan yandı.
 
Zamanında Atatürk de aynı şekilde kesilmesi öngörülen asırlık bir ağacı kestirmeyip yanından yol geçmesini emretmişti.
 
Yok etmek çok kolaydır çünkü,yıkar,yakar geçersiniz.Peki ya var etmek de bu kadar kolay mı? Tabiki değil.
 
En kısa zamanda eksiklerimizin giderilmesi,ormanlık alanlarda tekrar eskiden olduğu gibi  koruculuk sistemine geçilmesi ve yanan hiç bir araziye asla imar izni verilmemesi ile yangınlar için tedbir alınmasını temenni ediyorum hükümetimizden.
 
Yoksa yeşil tek bir ağaca muhtaç kalıcaz hem de çok uzak değil pek yakında...

 

Yorum Yaz

Adınız:
Yorumunuz:
Yorumlar, okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yazılan yorumlardan gazetemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmadı.

FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ

Tel: 0555 819 86 99