Coronavirüs hastalığı dünyayı sardığı günler de, birçok meslek gurupları ticari anlamda sıkıntıya düştü, birçok firma kepenk kapattı yada küçülmeye gitti.

Pandemi sürecinde sokağa çıkma yasakları uygulandı. Aylarca firma sahipleri dükkanlarını açamadı. Zaten sıkıntılı günler geçiren esnaf üstüne dükkanlarının kapanması ile iyice maddi sıkıntıya düştü.

Tabii bu süreçte dükkanını açma izni olan meslekler biraz daha şanslıydı. Hem iş yerlerini kapatmadı, hemde cirolaronı arttırdı. Nasılmı?  Çok basit insanlar sokağa çıkma yasağı gelince evde kalmak zorunda kaldılar. Hal böyle olunca, daha fazla yiyecek, daha fazla abur cubur tükettiler.

Pandemi dönemlerinde yani şubat, mayıs ayları arasında yeterince kazanç elde eden market zincirleri, bakkallar, aylardır okulların kapalı ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden dolayı  iş yapamayan kırtasiyelerin  de işine el atarak okul malzemesi satışı yapıyorlar.

Tabiiki satabilirler onların yasal hakkı, fakat vicdani taraftan bakarsak, komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir peygamberin ümmeti olarak onlara düşen biz kapanmadan işyerimizde kazandık, kırtasiye esnafları işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Varsın bu senede kırtasiye ürünlerini biz değilde kırtasiyeler satsın demeleri.

Bizde, bu yıl bir farklılık yapıp  tüm okul ihtiyaçlarımızı A 101, Bim, Şok, Migros gibi büyük marketlerden değilde kırtasiye esnafımızdan alarak onlara destek olalım.

Unutmayalım kırtasi esnafı gibi yerel esnaflarımız bize her zaman lazım, her zaman ihtiyaç duyduğumuz küçük esnaflarımızı hep birlikte, el ele verip ayakta tutacağız.