Beşir, kelime olarak müjdeleyen, müjdeleyici anlamlarına geliyor. Efendimiz (sav) sıfatlarından olması ayrı bir önem arzediyor. Hadis-i şerifte rivayet edildiği üzere:

Güzel bir bayram günü. Sahabiler Allah Rasulü’nün (sav) ardında bayram namazlarını kılmışlar, neşeyle evlerine dağılıyorlar. Efendimiz (sav) de mescidden çıkıyor. Çocukları görüyor. Neşe, sevinç içinde, rengârenk, yepyeni bayramlıklarıyla oyunlar oynuyor çocuklar. Neşeler, sevinçler, gülücükler içinde, bir bayram gününde O,mahzun bir çocuğu fark ediyor. Çocuk bir duvarın dibine çömelmiş, elbiseleri perişan.Ağlamaklı.Çocuğun yanına varıyor. Soruyor:

- Yavrum neyin var, neden böyle üzgünsün? Niçin arkadaşlarınla birlikte oynamıyorsun?

Ve, çocuğun Uhud şehidi bir babanın yetimi olduğunu öğreniyor. Gözleri doluyor, gönlü Uhud gününe akıyor…

Çocuğun ellerinden tutuyor, başını okşuyor, gönlünü alıyor. Sevindirici bir haber veriyor:

- Ağlama . Ben baban olayım. Aişe annen, Fatıma kardeşin olsun. İstemez misin?

Çocuk sevincinden uçacak gibidir.

- Nasıl razı olmam, nasıl istemem?

Efendimiz (sav) çocuğu alır, evine götürür. Yedirir, içirir, üstünü başını giydirir. Çocuğun ismi Buceyr’dir . Efendimiz (sav) bu ismi değiştirerek ona Beşir ismini verir. Artık karnı tok, güvende olan Beşir güle oynaya arkadaşlarının yanına gider. Arkadaşları sorar:

- Biraz önce ağlayıp duruyordun. Şimdi ne oldu?

Beşir cevap verir.

- Açtım , doydum; çıplaktım, giyindim; yetimdim, Rasulullah babam, Aişe annem oldu.

Bunun üzerine diğer çocuklar ona gıpta ederek, “Keşke bizim babamız da Uhud’da şehit olaydı da, biz de böyle bir babaya kavuşmuş olsaydık.” derler.

Beşir bin Akra (r.a) Efendimiz’in vefatına kadar yanında kaldı. O vefat ettiğinde asıl yetimliği başlamıştı. Şöyle ağlar dururdu:

- İşte şimdi yetim kaldım. İşte şimdi garip oldum.

İsmi değişen Beşir bin Akra (r.a) dün olduğu gibi bugün de yetimleri temsil ediyor. Efendimiz (sav) üstlendiği ve bizlere örnek olduğu davranışı ise bugün hayırseverler üstlenmiş. Yetim giydirmek ,yetime sahip çıkmak. İhtiyacını giderip toplum içinde ayakta durmasını sağlamak. Nerede bir mahzun ve ihtiyaç sahibi görülse sahip çıkma içgüdüsü ile hareket edilen bir hizmetin de başlamasına vesile olmuş. Günümüzde Beşir Derneği bu vizyon ve misyonla bu hareketin temsilciliğini üstlenmiş.

“Kamu yararına çalışma” statüsünde yurt dışında 55 ülkede ,yurt içinde 250 temsilcilik ile bu hizmet devam ediyor. Bütün insanlarımızın acısını ve sevincini paylaşarak onların insani ve ahlaki değerlerle donanmasına katkıda bulunmak adına önemli çalışmalara imza atıyor. Doğru, düzenli ve çağın gereksinimine uygun olarak hizmet vermek ve insanlara maddi, manevi yardımlar yapmak, gerektiğinde insanların haklarını korumak, İnsanlara hiçbir din, dil, ırk, sınıf, bölge, mezhep ve siyasi görüş farkı gözetmeksizin maddi ve manevi her türlü yardımlarda bulunmak bu derneğin görevi. Ülkemizde ve diğer ülkelerde meydana gelen doğal afet, savaş, olağanüstü ve olağan zamanlarda ihtiyaç sahiplerine gıda, giyim, sağlık, eğitim, yakacak yardımlarında; Yurt içi ve yurt dışında, yardıma muhtaç öğrenci, şehit aileleri, fakir, sakat, yaşlı, kimsesiz ve mağdur insanlara eğitim yardımında bulunmak derneğin kurulma sebebi olarak da görülebilir.