Sevgili Flaş Kocaeli okurları. Bundan sonra bu köşeden birilerine "DUR" diyeceğiz. Kumlere "DUR" diyeceğiz, kendini bilmezlere, yolsuzluk yapana, mazluma vurana, halkı hiçe sayan yöneticilere, halka sövene, zulm edene...
İşin özü burası sizin sözü olacak.
Bu haftaki konu ise geçtiğimiz hafta Körfez'de yaşanan garip bir olay;
Çiftliğin kahyası, kendi hayatını anlatmış
Körfez yine karışık, Körfez yine gergin…
Geçtiğimiz dönem Körfez’de yaşanan olumsuzlukların mimarı olarak ilçenin belediye başkanı Yunus Pehlivan gösteriliyordu.
Şimdi o, yok.
Hatta Körfez’de bile yaşamıyor.
Peki, Körfez neden halen gergin…
Geçtiğimiz hafta gazeteler, kamu yararı olmadığına inandıkları bir projeyi eleştiriyor. Kabakoz ve Barbaros Mahallelerinde yapılması planlanan imar tadilatı, bölgendin gerçek sahiplerini üzecek cinsteymiş.
Bu durumu gazetelere ihbar eden vatandaş, “Derdimize bir çare” diyordu.
Gazetelerin bazıları bu haberlere yer verdi.
Barbaros mahallesinin istimlak edilmesiyle ilgili geliştirilen eve-ev projesinin rafa kalktığı yazıldı.
Sonra İsmail Baran çıktı “İptal edilen proje yok, süreç devam ediyor” gibilerinden bir şey söyledi.
Anlaşılan Baran’ın söylemek istedikleri yanlış anlaşılmış meğer…
Buraya kadar her şey normal, aslında olması gerektiği gibi…
Başkan Baran, konuyla ilgili net fikrini açıkca anlatmış oldu. Yanlış anlaşılma, yada yanlış söylem düzeltilmiş oldu.
Derken birkaç saat sonra “gaz telinin biri”, pardon, gazetecinin biri çıktı bir köşe yazısı yazdı. Arpalar mı buğdaylar mı öyle bir şeyleri kesilenlere.
Önce yazı hara’da bulunan atlara yönelik yazıldı sanıldı. Sonra yazının derinliklerine indiğimizde “yaramazın” ay yine pardon. Yazarın kendini anlattığını fark ettik.
Ne demiş yazar, “ Yunus pehlivan döneminde belediyeden nemalananlar” yani başta kendisi. Aldığı çekler ve paralarla ona buna gazete yaptırıp sonra dağıttıran bu kişi, yazdıklarından çok yazmadıklarıyla nam para kazandı.
Dönemin belediye başkanına yalvararak “Bana para ver, beni kurtar, tefeciye kaptırdım kolumu, hastayım, ameliyat olacağım” diyerek sömürü yapan duygusuz, o dönem cukaladığı paralarla birlikte başkana küstü.
Geldik seçim dönemine. Bu kez İsmail çıktı yoluna.
Hiç sevmedi o İsmail’i.
Nefret etti.
Sosyal paylaşım sitesinden ağza alınmayacak kelamlarda bulundu.
Ama yetmedi…
Gel zaman git zaman paralar suyunu çekti. Eee onun için para kazanmak kolay. “Açarım bi gaste, bulurum yolumu” dedi.
Gözü ilçenin Baronuna dikti. Allem etti kalem etti sayıp sövdüğü Baron’un kucağına oturmayı başardı.
“Emret furak ağam” misali aldı eline kalemden tetiği, Baron aşağı, Baron yukarı çizdi durdu.
Ama ortada bir gariplik vardı.
Tetiğe basan, kendini hedef almıştı. Yazdıkları çizdikleri kendini anlatıyordu.
Dolandırıp durmayalım. İşin aslı şu, “Belediyeden nemalanan tetikçi, aldığı talimatla aklı sıra ahkam kesti.
Kesti de ne oldu.
Satılık ilanını sırtına yapıştırdı.
Allah affetsin. Allah Islah etsin. Gönül gözünü kör etmişsin ben sana daha nasıl beddua edeyim.
DUR? olarak, bu gidişe dur demek istiyorum.
Yorum Yaz
Yorumlar
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99