Adaylık süreciniz nasıl ilerledi, nasıl karar verdiniz ?
Bilindiği üzere ,Kocaeli Baro Başkanlığı görevimi yürütmekteydim. Bu süreç içerisinde yazılı basında ve kamuoyunda adımız Derince Belediye Başkanlığı için geçiyordu. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi ben baro başkanı olmadan önce gecmiş dönemlerde Derince’de CHP içerisinde siyaset yapıyordum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde gençlik kollarında, Derince İlçe Yönetimi’nde ve İl Yönetimi’nde görev aldım. Halan de il delegesiyim.Ben Derince’de oturuyorum orada da siyaset yaptım. Bu talep daha öncesinden de geliyordu ; gerek parti üst yönetiminde, gerek Derince kamuoyundapartili partisiz herkesten bunu duyuyordum. Baro başkanı olduğum için ve başkanlığmı sürecince de baroya hiçbir zaman siyaset karıştırmayacağıma, başkanlık süresi boyunca asla siyaset uğraşmayacağımıa, siyasetle ilgili hiçbir icrahatta bulunmayacağıma söz vermiştim. Gerçekten dönemimizi böyle geçirdik.Bu taleplerin tamamına “Baro başkanlığım sona erince o zaman karar veririz” şeklinde cevaplar verdim. CHP Derince İlçe Örgütü belki de Türkiye örnek olacak çalışma yaptı bu süreç içerisinde. İlçede bulunan bütün sivil toplum örgütlerini, bütün demokratik kitle kondüksiyonlarını bütün hemşeri derneklerini, esnaf odalarını dolaştı. “ Derince’de kimi belediye başkanı olarak görmek istersiniz” diye hem profil olarak sordular, hem de isim olarak sordular.
Bir anket şeklindemi gerçekleşti bu süreç?
Anket şeklinde değil ama fikir alışverişi şeklindegerçekleşti. Derince’de kişi ve kurum ayırt etmeksizin herkesle bilgi alışverişi yapıp, bunu rapor haline getirdiler O raporda inanılmaz bir şekilde yüzde 90’ a yakın kişi ve kuruluş benim adımı direkt söylemiş ya da bizi tarif etmiş. Bu rapor benim önüme geldi sonrasında; Derince’de parti fark etmeksizin bütün kurum ve kuruluşların 90’ından böyle bir talep geldiğinde “ Yok istemem” demek gerçekten saygısızlık olurdu. O andan itibaren, madem halkın bu kadar yoğun tamam dedim. Zaten “Tamam” der, demez baro başkanlığını bıraktım ve bir gün sonra da atama akararı geldi. Çünkü rapor zaten genel merkeze ve milletvekillerine de gitmişti. Bir de parti içerisinde yüzde yüz mütabakat oldu. CHP’de belki kimseye nasip olmayan bu olgu bana nasip oldu.
İZMİT’İ SEÇSEM DERİNCE’YE İHANET OLURDU
Sizi İzmit’te daha çok tanınan bir sima olarak biliyorduk, dolayısıyla İzmit’e aday olmanız ihtimaller arasındaydı. Neden İzmit değil de Derince?
Doğrusunu isterseniz; bir anket firması düzenledikleri anket sonuçlarını bana getirdi ve “Kesinlikle İzmit’e aday olmalısınız” dediler, çok da ısrar ettiler. Çünkü ankete göre İzmit’i yüzde yüz kazanacaksın sonucu çıkmıştı. Ama ben 30 yıldır Derince’de yaşıyorum ve bütün ailem orada ve halkının uzunca bir süredir yoğun talebi vardı. Ben şöyle düşündüm; İzmit’i seçsem sanki kendimi düşünerek yapmışım, bizi isteyen insanlara ihanet edecekmiş gibi hisstetim. Benim amacım sadece belediye başkanı olmak değil. Makam için aday olmadım. Büyük, küçük fark etmeksizin yaşadığın çevrenin insanlarına hizmet etmenin daha kutsal olduğunu düşündüm. Bu yüzden Derince’yi tercih ettim. Zor olanını tercih ettik ama başaracağız. Çünkü şuan ki tablo bunu gösteriyor.
“DERİNCE’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRİCEĞİME İNANIYORUM”
Bu halkın ve örgütün talebi bir yerde aslında…
Kesinlikle , doğru karar verdiğim düşünüyorum. Derince’ye yapacağımı hizmetin daha önemli olduğunu ve Derince’nin kaderini değiştiriceğime inanıyorum.
“BU KADAR KÖTÜ YÖNETİLDİĞİNİ TAHMİN ETMİYORDUM”
Derince’de gördüğünüz eksiklikler neler? Bunları gidermek için nasıl projeler geliştireceksiniz?
Derince’de 30 yıldır yaşıyorum kötü yönetildiğini biliyordum fakat bu kadar olacağını tahmin etmemiştim, ancak sokaklarda dolaşınca gerçekten. Baktığımda belediye, halkın talepleri dikkate alınmadan yönetilmiş. Sokakta bir düzenleme yapılmış, sokak sakinlerinin talebi dikkate alınmamış, caddede bir düzenleme yapılmış cadde esnafının talebi dikkate alınmamış ya da mahallede bir bina, sosyal tesis yapılmış, o mahallenin ihtiyacı mı, değil mi, dikkate alınmadan yapılmış. Biz bundan sonra insan odaklı bir çalışma yapacağız. Derince’deki insanlar çok mutsuz şu anda. Dolayısı ile her şeyden önce şeffaf, katılımcı bir anlayışla belediyeyi yöneteceğiz ve belediyeyi yönetirken de halkın tamamını sürecin içine katacağız. Örneğin Derince’nin herhangi bir sokağında, caddesinde çalışma yapılacağı zaman kesinlikle o caddeye, sokağa sandık koyacağız. O sandık sayesinde cadde esnafı, sokak sakinleri ne istiyorsa kendi kararını kendisi verecek.
“DERİNCE’YE BİR KİMLİK KAZANDIRACAĞIZ”
Tabii ki kafamda çok ciddi projeler var ama bu projelerden önce mahalleleri gezeceğim, sorunları birinci elden dinleyeceğim. Ona göre mahallelerde proje üreteceğiz. Mutlu insanların yaşadığı bir kent yaratacağız. Derince’nin bir vizyonu ve misyonu yok. Yani ‘Derince’ denildiğinde insanların aklına bir şey gelmiyor. Biz 5 yıllık yönetimimizde Derince’ye bir kimlik kazandıracağız. Kültür kenti mi, sanat kenti mi, liman kenti mi, turizm kenti mi bu çalışmaları bitirdikten sonra Derince’ye bir kimlik koyacağız. Derince’deki halkın tamamına dokunacağız. Derince’yi, küçükten, büyüğe her vatandaşın kendini mutlu hissedebileceği, sanatla uğraşabileceği, spor yapabileceği bir sanat, kültür, spor merkezine dönüştüreceğiz.
“SORUNLARI BİRİNCİ ELDEN ÇÖZECEĞİZ”
Bunun yanında Derince’yi yatırım merkezi, çekim merkezi yapacağız. Şimdi biz çıkıp Derince’de bir fabrika açamayız ama fabrikanın gelmesini, üniversitenin, otellerin, hastanelerin, özel okulların Derince’ye gelmesini sağlayacağız. Biz halkın öncelikli sorunlarını tespit edeceğiz, bu sorunları direk sokaktan başlayarak birinci elden çözeceğiz. Mutlu insanların yaşadığı bir kent yaratmak en büyük hedefimiz olacaktır. Bunu başarabileceğimize inanıyorum. Çünkü şu andaki anlayış tamamen ‘ben yaptım oldu’ anlayışı hakim , halk bu sürecin içinde hiç yok. Bunu yaptığımızda da ‘Bak Derince’de belediye var’ dedirteceğimize, bir sene sonra insanların bunu diyeceğine, Türkiye’nin başka yerlerinde de örnek gösterileceğimize kesinlikle inanıyorum. Derince’nin, hizmete aç olduğunu, buna insanların ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için özellikle Derince’yi tercih ettim.
Mesela diyoruz İzmit in pişmaniyesi var, Kandıra’nın yoğurdu ama Derince deyince aklımıza Çenesuyu gelmiyor..
Çünkü çenesuyu ile ilgili hiçbir şey göremezsin kentte. Kentin girişinde tek bir tabela bile yok, burası bir su şehridir, suyu meşhurdur diyemezsin.Bununla ilgili ne bir festival yapılmış, ne bir tanıtım yapılmış. Terk edilmiş bir kent adeta. Yapacağımız çok şey var, zaten bu yüzden aday olduk.
“DERİNCE’DE SEÇMENİN TAMAMINA ULAŞACAĞIM”
Derince’deki tüm seçmenlere ulaşabileceğinize inanıyor musunuz?
Ben zaten sivil toplum içinden gelen, 2 dönem baro başkanlığı yapan, 30 yıldır da Derince’ de yaşayan bir insan olarak tüm seçmene ulaştım. Aynı zaman Derince Birlikspor’un 5 yıl başkanlığı yaptım. Diğer spor birlikleriyle de yakınım . Yani toplumun bütün kesimleri ile her zaman yakın ilişki içerisinde olduk, adaylık sürecimiz de bu kitlelerin talebi üzerine gerçekleşt. Toplu halde ulaşmak çok kolay ben şuanda bir çoğunu çok iyi tanıyorum. Ama fiziksel olarak herkese ulaşmaya çalışıyorum. Aday olduğum ilk zamanlarda gazeteci arkadaşlarımız sordu;”Nasıl seçimi kazanacaksınız” diye. İlk ağzımdan çıkan cümle şuydu; “Derince ‘deki 100 bin seçmenin tamamına ulaşarak kazanacağım.” Ulaştığım, görüştüğüm projelerimi anlattığım herkesten çok iyi destek alıyorum. Sadece 100 bin kişiye fiziksel olarak ulaşacak mıyım, ulaşamayacak mıyım kaygısını yaşıyorum. Çünkü ben seçmenlere ‘Merhaba’ deyip geçmek istemiyorum,nitelikli zaman ayırmak istiyorum. Umarım hedefimizi tuttururuz. 100 bin kişiye merhaba demek yerine, 10 bin kişiye kendimi anlatmayı önemli görüyorum. Şuanda da çok doğru bir yoldayız; bazen birebir üç kişiyle, bazen beş kişiyle, bazen de bir kişiyle 2 saat konuştuğum oluyor. Ama bunun daha verimli olduğunu düşünüyorum. Çünkü o kişiler bize inandıktan sonra, bizim için o da çalışmaya başlıyor.
“DOĞAL İTTİFAK OLUŞTURDUK”
Şuan ittifak gündemde biliyorsunuz; siz Derince’de ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz, bir ihtiyaç var mı ?
Ben Derince’de ittifak çoktan yapmıştım zaten. Halk adımızı ittifak olarak verdi. Bütün partilerin seçmeniyle halkın tabanında bir ittifak oldu. Derince’de dolaşırken bir ittifak adayı gibi karşılanıyorum.
Doğal ittifak oluşturdunuz yani…
Doğal ittifakı biz Derince’de kurduk ve o ittifak üzerinde gidiyoruz. Bütün partililerle üstelik sadece cumhur ittifakı, millet ittifakı değil bütün ittifakları kurmuşuz. Dolayısıyla benim için ittifak çok önemli değil. Biz zaten bunu tamamen kurmuşuz, o şekilde gidiyoruz. Ben sokakta gezerken parti rozetimle gezmiyorum, insanlarda bunun farkında, ben zaten onun için aday oldum. Hizmet üretirken de bu şeklide üreteceğiz. Bütün Derince’nin adayıyım.
Yorum Yaz
Yorumlar
Diğer Haberler
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99