“Zenginlik mal çokluğu ile değildir. Asıl zenginlik gönlün zengin olmasıdır.” (Buhari, Müslim)
İnfak ve cömertlik deyince ilk akla para ve zenginlik gelir. Halbuki her mümin, bir şekilde infak yapabilir ve Allah katında cömertlerden olabilir. Rasulullah (A.S.) Efendimiz zenginliği “Zenginlik mal çokluğu ile değildir. Asıl zenginlik gönlün zengin olmasıdır.” (Buhari,Müslim) buyurmuştur.
Gönül zenginliği aynı zamanda haline razı olmayı yani kanaati ve yaratana isyan etmemeyi öğretir.Bir büyüğümüz kanaat ile ilgili ne güzel söylemiş ”Kanaat eldeki ile yetinmek, hacetin dışındaki şeylere göz dikmemek anlamlarına gelir.Kanaat aynı zamanda aza rıza, çoğa vefa göstermektir. Az mala sahipken korkmamak, çok mal içinde ise şımarmamaktır. İktisat ise, her işte dengeli olmak, ölçülü davranmak, orta yolu tutmak, güce göre yük almak, aşırılıktan sakınmaktır.İktisadın zıddı israftır. İhtiyacı dışında boş harcama yapanlar müsrif kimselerdir ve böyle kişiler ne kendisinin ne de malının gerçek değerini bilebilir. Kıymetini anlayamadığı için de sahip olduğu en değerli şeyleri bile çok basit zevkler uğruna zayi eder.”
Şimdi daha iyi anlıyoruz günümüzün hastalığı olan isfaf nedir? ,bizi nereye doğru götürüyor ve biz bundan nasıl kurtulabiliriz.?
Bizlere sanki zenginliğin şart olduğunu ve bunu sağlayabilmek için herşeyin mubah olduğu yönünde sürekli telkinlerde bulunulmuş.Kanaat etmeyi unutturmuşlar.Enjekte edilen düşünce etrafında toplanıp ,yörüngesine girmişiz.İşte buradan sonra erezyon başlamış.Bir taraftan vücudun sonunu hazırlayan virüs misali reklamlar ,bir taraftan büyük cazibeli alişveriş merkezleri. Bu durumda dengenin sağlanması zorlaşmış, hesaplar şaşmaya başlamış.Atalarımız ne kadar güzel söylemiş “Ayağını yorganına göre uzat “ diye. Evet ayak yorgandan dışarı çıkınca ,İşte tam burada sorunlarda başlıyor. Zira piyasa bile arz talep dengesine göre şekillenirken bu durumda bizim bütçemizden ne beklenebilirki.?
Fırsatlar dünyasında bankalar örümceğin ağına düşmesini bekleyen sinek misali gibi bekliyor. Hemen çeşitli isimlerde kredi. Zor durum içine düşmüş olan insan birkaç aylık suni tenefüs ile rahat nefes alıyor ve geri ödemeler başlıyor. Sonrasında solunum cihazına bağımlı olarak yaşam mücadelesi ve yoğun bakım.Aile içi geçimsizlikler ,boşanmalar yanında bonus. Kelimenin tam anlamıyla tüketirken tükenmişiz. Bu sebeple ölçü çok önemli tabiki tüketeceğiz ama disiplin edebileceğimiz kapsamda olması şartı ile .
Sonuç olarak ihtiyaçlarımız sınırsız, aklımızla bütçemizi denk tutmamız gerekiyor. İnsan nefsi doyumsuzdur, ulaşmak istediğiniz çok özel şeyler ulaştıktan bir müddet sonra sıradanlaşır.Nefis her şeyi ister ,hesap yapmaz ,zira hesap yapmadığı için bizim cehennem ile aramızda köprü olurda bizde üzerinden yürürüz. Bu sebeple dinimiz herşeyde itidalli olmayı ifrat ve tefritten uzak kalmayı emretmiştir. Bunu sağlayabilmek , dengeleri koruyabilmek ancak bize kötülüğü telkin eden nefsin terbiye edilmesiyle mümkün olabilir. O zaman akıl ile gönül bir olup , bir düşünme yeteneği kazannıyor vesselam.....
İtidal : Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük,orta yol
Tefrit : Herhangi bir konuda geri kalma, yeterli ölçüde olmama durumudur.
İfrat : Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma manasına gelir.
Yorum Yaz
Yorumlar
Diğer Yazıları
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99