Öncelikle geçen haftaki yazımdan sonra temennilerini sunmak için gerek telefonla arayan, gerek güzel yorumlarını paylaşan ve gerekse sanal ortamlarda mesaj gönderen dostlarıma, gönül dolusu teşekkürler..
Geçen haftaki yazımda OTİZM’le nasıl tanıştığımı, biraz olsun anlatmıştım. Otizmle yaşamayan veya çevresinde otizmli bireyler olmayanlar için belki de çok yabancı bir kelimedir otizm. O yüzden sizleri sıkmamaya çalışarak biraz otizmden bahsetmek istiyorum izin verirseniz….
Aslında ben her zaman şunu söylerim “OTİZM ANLATILMAZ, ONU ANLAMAK İÇİN ONUNLA YAŞAMAK GEREKİR”
Onlar kendi dünyalarında yaşarlar, Fiziksel, duygusal, zihinsel olarak iletişimleri sınırlıdır, Hayal dünyaları kısıtlıdır, Espiriden anlamazlar, Empati kuramazlar, konuşma ya çok azdır yada hiç yoktur, nelerin zarar verip veremeyeceğini muhakeme edemediklerinden nedensiz öfke nöbetleri vardır, bizlerin duymadığı ses veya kokulardan onlar rahatsız olup öfkelenebilirler, yani kısaca yaşamın erken dönemlerinde başlayan sosyal ilişkiler, iletişim ve davranışta gecikme, eksiklikle kendini gösteren yaygın gelişim bozukluğudur. Otizmle ilgili bir çok araştırmalar yapılmış ama henüz bir nedeni bulunamamıştır. Nedeni bilinmediğinden belli bir tedavisi de yoktur otizmin. Ama olmazsa olmazı eğitimdir. Ancak eğitimle topluma kazandırabilir ve yaşam kalitesini artırabiliriz. Ama maalesef özel eğitimcilerin ve özel eğitim okullarının yetersizliliği biz aileler için en büyük sıkıntıdır. Biz tanıyı aldığımızda Kocaelinde maalesef ki bir tane bile rehabilitasyon merkezi yoktu. Biz eşimle birlikte haftada 4 gün boyunca işten çıkıp İstanbula rehabilitasyon merkezine 45 dk. Eğitim için gidip geliyorduk üstelik 1999 Marmara depremini yaşamıştık ve çadırlarda kalıyorduk. 1 sene boyunca bu böyle sürdü. Şimdi ise en azından yeterli sayıda olmasa da Kocaelinde bir çok rehabilitasyon merkezlerinin oluşu ve özel eğitim okullarının olması gerçekten büyük bir şans. Bize doktorumuz meleğimizin ömür boyu bize bağımlı olarak yaşayacağını, ancak eğitimle yaşam kalitesini yükseltebileceğimizi söylemişti. O yüzden inanın bu mesafe bizi hiç yıldırmadı. Sonuçta alacağımız en ufak bir gelişme bile bizim için çok önemliydi. Hatırlıyorum da meleğime ismini öğretmek haftalarımızı aylarımızı almıştı. Ama sonuçta sevgiyle ve büyük bir sabırla ismini öğretmeyi başarmıştık.
SEVGİNİN HER ENGELİ AŞTIĞINI UNUTMAYIP, GELİN GÖNÜLLERDEKİ ENGELLERİ BİRLİKTE KALDIRALIM…….SEVGİ VE SAYGILARIMLA…
Yorum Yaz
Yorumlar
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99