Hayatımız boyunca pek çok zaman farklı sebepler ile yalan söylemişizdir.Hiç söylemedim diyen yalan söyler.Yalan insanın ruh metabolizmasında zaten vardır ve yeri geldiğinde hemen beden dili ile birleşerek ağızdan havaya doğru çıkar gider.Gider diyorum çünkü laf ağızdan bir kere çıktı mı dönüşü yoktur.Yalanın beyazı-pembesi-tatlısı -acısı olmaz aslında.Yalan söylemek alışkanlık haline geldiğinde büyük sorun o zaman başlar.Bu bir hastalıktır.Kişi en ufak bir şeyde baskıdan kaçmak,olumsuzluklardan sıyrılmak için yalana baş vurur.Bazen de çevresindekileri etkilemek için söylenen zararsız diye tabir ettiğimiz yalancıklar vardır.Bunlar yaşanan bir olayın abartılması ya da hiç yaşanmayan bir şeyin yaşanmış gibi anlatılması olarak çıkar dudaklardan.Patronunuza,eşinize,öğretmenize vs. yalan söyleyerek içinde bulunduğunuz olaydan sadece anlık bir kaçış sağlayacaktır söylediğiniz yalan size.Sonrasında ise tıpkı dev bir kartopu gibi çoğalarak daha da sarpa sararak karşınıza gelecektir.Böylece size göre zararsız olan bu ufacık durum kurtarma yalanı karşınızdaki kişinin size olan güvenini sarsacak hatta yok edecektir.Bilinen bir atasözünü hatırlatmak isterim size.Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Peygamber efendimizin de bir hadisi vardır.Bir şeyi söylemeden önce 3 kez yutkunup öyle dile getirmek gerekir.Neden?Sonra pişman olmamak için.
Sevgili okurlar; evli çifti,anne baba ile evladı,komşu ile komşuyu barıştırmak için söylenen pembe yalanlar değil bahsettiğim.Aksine olumsuzlukları beraberinde getiren yalanlar benim anlatmaya çalıştığım.
Siz siz olun ne olursa olsun doğru söyleyin ,yaptığınız çok büyük bir hata dahi olsa yalan bunu kat ve kat artıracak daha da kötü olayları peşinden getirecektir.Doğru söyleyerek yapılan hatanın bedelini inanın daha az ödeyeceksinizdir.Zaten hata yapıldıysa bedeli de ödenecektir.Değil mi?Yalansız ve huzurlu bir yaşam dileklerimle...