Günümüzde insan nüfusu arttıkça beraberinde gelen yaşamsal ihtiyaçlar da arttı tabi.Örneğin ulaşım.Belediyeler bu konuda pek çok alternatif üreterek bu yoğunluğu azaltmaya çalışırken,gelir düzeyi yüksek olan aileler de araba almaya devam ediyor.Böylece ulaşımda eskiden gelen tenhalık yerini tamamen kalabalık,agresif ve sabırsız bir trafiğe bırakıyor.Dünyanın 1. sınıf olan ülkelerde trafik kurallarına tam bir uyum söz konusu.Oysa bizim ülkemizde engelli vatandaşın araç park yerine arabasını park edenler,trafik ışıklarına uymayıp kırmızıda geçenler,dönülmez yazan kavşaktan dönenler,yaya geçidini hiçe sayarak daha da hız yapıp yaya geçmeden ben geçeyim diyenler ve daha neler neler.Durum böyle olunca zaten trafik yoğun bir akış içinde bir de kuralsızlık işin içinde olunca işte böyle kaoslar ortaya çıkıyor ya da kazalar oluyor.Bizim ilimiz şanslı şehirlerden biri neden derseniz,ulaşım çeşitliliği var.Örneğin bisiklet yolu (her ne kadar son derece az kullanılsa da) vapur,tren ve yakın gelecekte tramvay.Ancak otopark sorunu gibi trafik sorunu da ne yaparsanız yapın şehrin yerleşkesi ve dediğim gibi nüfus + araç çoğalması sebebiyle nüks edecektir.Yine de özellikle İstanbul'a bakış çok şanslıyız.Bilirsiniz orada trafik gerçekten işkence.Şehir eskiden var olan nüfusa ve araç sayısına göre planlanmış ee tabi bunun sıkıntısı yıllar sonra çıkmış.Bu konuda yapılanmalar var Avrupa'da.Mesela özel araç kullanmamak,toplu taşıma veya bisiklet kullanmak gibi.Bunun bir başka katkısı da ozon tabakasına verilen egsoz zararını bir nebze de olsa azaltmak.Bizim ülkemizde de aynı düşünce oluştuğunda çok daha rahatlayacağına inanıyorum trafiğin.Yani lüks kullanım yerine yerinde kullanım.Tabi bu itinanın başta devlet büyükleri olmak üzere herkesin göstermesini bekliyoruz.Yoksa dağ şehir yol olsa geçici bir rahatlama olacaktır.Çözüm aslında biraz da kendi tarafımızda.Değil mi?
Yorum Yaz
Yorumlar
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99