Günümüz küresel ekonomisinde, rekabet koşullarının zorlayıcı etkisi nedeniyle şirketlerin çalışanlardan beklentilerini ister istemez yükseltmiştir. Hepimiz iş hayatında her gün pek çok içsel ve çevresel sebepli kaygı ve strese maruz kalırız. Bu durum bazen iş hayatımızı olumsuz yönde etkilediği gibi, dozunda ve yeterli boyutta yaşanan stres ve kaygıların çoğu zaman iş hayatımızda başarının anahtarı niteliği taşıdığı göz ardı edilmemelidir.
Çünkü stress, çevreye (konumuzla ilgili olarak iş ortamımıza ve iş tempomuza) uyum çabasından dolayı, hem zihinsel hem de fiziksel sınırlarımızı zorlamanın yarattığı süreci ifade eder. Sizi doğru ve hızlı düşünmeye, zamanınızı verimli kullanmaya, doğru zamanda doğru hamleleri yapmaya teşvik eder.
Günümüzde şartlarında rekabeti hat safhada yaşanmaktadır ve dolayısıyla problemleri ve stresi de beraberinde getirmektedir. Stres, başarısızlık kaygsı olusturmaya ve sonunda işinizi kaybetme korkusuna kadar varan bir neden teşkil etse bile her zaman olumsuz olarak algılanmamalıdır.
Doğru ve mantıklı düşünce sürecinde, stresin bir başarı fırsatı gibi algılanarak ve olumlulama yaparak, başarıya ulaşmamızda bize yol gösterecek bir fırsat olabileceğini de unutmayalım. Stresten ve hektik çalışma koşullarından hoşlanmayan personel vasat bir tempo ile çalışamaya devam ederken, stresi fırsat olarak değerlendiren bir diğer personel de stres ve kaygılarını tetikleyici güç olarak olumlayarak ve duruma göre strateji geliştirerek terfi ile bir üst seviyeye atlayabilir ya da diğer çalışanlar arasında bir yıldız gibi parlayabilir ve gelecekte daha iyi konumlara getirilme şansını yakalamış olur.
Çalışanlar başarı yolunda kendi kaderlerine kendileri karar verirler. Stresi vasat seviyede tutup umursamayarak ya da negatif düşüncenin kurbanı olmayı da seçebilecekleri gibi, stresi başarıya giden yolda bir fırsat olarak değerlendirerek gerçekçi ve şahsına münhasır yöntemlerle bir fırsta dönüştürmenin de mümkün olabileceğini düşünmelidirler.
Bir çalışanın stresi başarı yolunda fırsata çevirmesi de belli başlı bazı unsurlara bağlıdır. Kişinin her şeyden önce kendisini tanıması gerekir. Kendisine saygısı olan, farkındalığı ve kendine olan özgüveni yüksek kişiler bu sürecte daha başarılı olurlar.
Stres yaratan kaynaklar kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Zaman baskısı, insan ilişkileri (ast-üst ve yatay ilişkiler) başarı hırsı gibi etmenler stres nedeni olabilir. Stresle başa çıkma yöntemlerinde farklılıkların gözlemlenmesi de; Çalışanın karakterine ve stres kaynağına göre şekil değiştimesi bağlamında çok normaldir.
Duruma göre esnek olmayı başarabilmek gerekir. Belirlenenin ve hedeflenenin dışında gelişen durumlara ve değişen sürece uyum sağlamada gösterilecek esneklik başarının önemli kilit noktalardan biridir. Çalışanın sınırlarını zorlayıcı etki göstermesi ve bu sınırların dışına taşmaya istekli olan birey stresin yaratmış olduğu itici güçle başarıya çok daha yaklaşmış olacaktır.
Aslında stres bir anlamda kendimizi geliştirmek için de fırsattır. Yeni yetenekler geliştirmemiz açısından da itici güçtür. Örneğin işimize fayda sağlayacak yeni bir bilgisayar programı öğrenmek gibi… Nasıl öğreneceğim, yapamam edemem demek yerine bir an önce öğrenmeye başlamak stresi akıllıca yönetmektir bir anlamda.
Yaşayacak tek bir hayatımız var; Başarılı, kaliteli ve topluma faydalı bir ömür sürmek hepimizin isteği. Sürekli bir devinim içinde olan çevremize uyumlu olmak, stresin hayatımızın neredeyse her alanina hakim olduğu günümüzde hem kendimizi daha başarılı hissetmemize hem de çevremizle daha mutlu ve sağlıklı iletişim kurma becerimizi geliştirmeye yardımcı olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Bu Haber/Yazı yoruma kapatılmıştır.
Diğer Yazıları
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99