Merhaba Sevgili okurlarım.
Bazen yazı yazmak, bazı konulara değinmek, yorum yapmak oldukça zordur. Bu konulardan biri de ülkemizin şuan ki durumu. Hatırlar mısınız? Geçen seçimlerden önce de her gün onlarca şehit haberiyle güne başlardık. Her gün onlarca yiğit, kahpece pusularda can verirdi bu topraklarda. Yapabildiğimiz tek şey terörü lanetlemek. Ne kadar acı. Çözüm sürecinin başlamasıyla bugüne kadar susan silahlar, siyasi belirsizliklerin ya da siyasi rastların zora girmesiyle yine ateşlenmeye başladı. Artık çatışmalar sadece dağda değil. Şehrin göbeğinde elinde roket atarlı insanların görüntüleri çekilir oldu. Gündüz gözüyle mahalle aralarında elinde keleşlerle polisle, askerle çatışan insanlar, imkânlar türedi. Asker, polis, güvenlik güçleri çatışıyor. Vatandaş olarak bizler arkalarındayız elbette. Hukuk kuralları dâhilinde vatandaş olarak yapabileceğimiz şeyler sınırlı. Belirli güzergâhta, belirli cümleler kullanmadan yürümek, protesto etmek. Her vatansever gibi birkaç gündür bizlerde sokaklarda protestolara katıldık. Bir vatandaş, siyasi görüşü olmayan bir vatandaş olarak… Yaptığım gözlemlerle terörün nereden? Kimden beslenip, nasıl bu kadar cesur olabildiğini anlamaya çalıştım. Ve bir sonuca vardım. Terörün tek kaynağı siyaset. Neden mi? Şehit haberleri gelmeye başladığından beri, Ak partililer, MHP’yi hedef alıp, siyasi düzeni bozmak ve hükümetin kurulmasına köstek olmakla suçluyor. Hükümet kurulmadığı için siyasi istikrar bozulmuş ve bu olaylar olmuş… Komik. MHP’liler de her şeyin sorumlusu AKP diyor ve çözüm süreci altında göz yumulan pkk- hdp kalleşliğinde sessiz geçen o sürecin terörün kuluçka dönemi olduğunun farkında. Çözüm sürecinde yerleştirilen mayınlar ve tuzaklar bugün patlıyor. Televizyonlarda boy boy iki tarafta birbirini suçlayan açıklamalar yapıyor. Peki ya hdp? Selo ülkücüleri tehdit ediyor. Ak partiyi, sarayı, Cumhurbaşkanını ya da bir başkasını zaten sallamıyor. Selo bu gücü nereden alıyor? Parti ile Kandil’in hesaplarının tutmadığı aşikar. Peki, Kandil’e bu talimatları kim veriyor? Avrupa? Amerika? İsrail? Suriye? Elbette çok önemi var. Ancak ! Emri kimin verdiğinden ziyade, bu emirlerin bizim ülkemizde bu kadar kolay uygulanmasının bir sebebi var! Sebebi çok basit. Telefonuma, yüzlerce insanın telefonuna gelen 2 adet mesaj. Hem de teröre lanet mesajı. Ne yazıyor o mesajlarda? Diyor ki; “Bugün Ak partililer yürüyecek” diğer mesaj diyor ki; “Bugün MHP liler yürüyecek”… Kimse demiyor ki, Şehit ortak, yürüyüşler neden ayrı? Ayrı ayrı yürüyenler göremiyor yürüdükleri, savundukları şeylerin aynı olduğunu. İlk gün MHP teşkilatları, Ülkü ocakları yürüdü. Ak partililer camlardan, televizyonlardan izledi. Ertesi gün Ak partililer yürüdü. MHP teşkilatları balkonlardan izliyordu. Buna şahit olduğum an, o manzarayı gördüğüm zaman jetonum düştü. Asıl mesela buydu. Siyasi kutuplaşma. Mesele ŞEHİT değildi. HİÇ OLMAMIŞTI. Mesele MHP lilerle MHP görünmek, AKP lilerle AKPli görünmekti. Çünkü bizler ALLAH’tan değil, kuldan korkar olmuşuz. İnsan şerefinden, şehidinden utanır. Utanmadı kimse. Bu terörün kaynağıdır. AKP ve MHP teröre lanet için bir tepki veremez birbirini suçlarken, aslında ülkeye en büyük zararı veriyor. Ülkemiz bu durumdayken, evlatlar şehit olurken, ayrı ayrı tepki gösteren kim varsa, beni MHP lilerle görmesinler, AKP lilerle görmesinler diyen kim varsa teröre en büyük desteği veriyordur. Şehit cenazelerini siyasi meze yapan, tükürülesi o siyasi zihniyetinize yazıklar olsun. İstediğiniz kadar yürüyün. Spor olur. İstediğiniz kadar bağırın, stres atarsınız. Ülkemizde ne kadar namussuz varsa, onun yüzlerce katı da vatanını, bayrağını seven insan da vardır.
Saygılarımla…
Yorum Yaz
Yorumlar
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99