"Ben olsam Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere eleştirel düşünme dersi koyardım. Batı’nın aksine Doğu, bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur.”

(Aliya İzzetbegoviç, Özgürlüğe Kaçışım, Zindandan Notlar)

Aliya İzzetbegoviç'in bu sözü müslüman coğrafyanın sorununun özüdür aslında.
Bize hep Ebubekir gibi sadık olma övütlenirde, Ali gibi kendince gerektiğinde itiraz etmesi pek anlatılmaz.
- Ya Rasulallah bu vahiymidir , yoksa senin hükmünmü ?
diye sorardı Hz. Ali
Eğer vahiy değilse, varsa itirazı söylerdi.

Hz. Ömer'in geretiğinde hükmün uygulanışını değiştirdiği anlatılmaz.
İmam Azam'ın neden zindanlarda öldüğü. Neden akli öncelik aldığı. Neden nakli akıl süzgecinden geçirip, öyle hüküm verdiği.
İmam Matiridi'nin esaslarından pek bahsedilmez mesela.
Toplumumuzun cari yapısında, eleştirene hep kaygı ile bakılır. Eleştrel düşünceye ayrılıkcı adam imajı uygulanır.
Sonrada hep derizya biz neden gerideyiz. :)
İşte bundan gerideyiz.
Selcuk'lu neden Eşariliği seçti. Selçuk'lu neden fazla ayakta kalamamış, Osmanlı büyük ihtişamlı büyümesinde, Maturidiliğin katlısı, İstanbul'un Fethi ve İmparatorluk haline bürünme ile, Maturidilikden , Eşariliğe geçiş.
Düşünme ve sorgulamadan vaz geçmek, eleştirel düşünceden uzaklaşma.
Fatih'in aldığı Maturidilikten Eşariliğe geçiş kararıdır aslında bizim Felsefik anlamda çöküşümüzün başlangıcı.
550 senedirde hala aynı kafada olup, ayıkamadık.


"Bir ağaç gibi tek ve hür.,
Bir orman gibi kardeşcesine."
Nazım Hikmet
Nazımın dizeleri ile büyüyen, günümüz solcularının geldiği bu tahammülsüzlük. İktidar olabilme adına, her konuya futbol takımı taraftarı refleksi ile bakma talebi, ayrıca sorgulanması gereken bir durum sanırım.
Sanki Nazımı hiç anlamamışlar gibi bir his uyandırıyor bende.

Bir kişiye nefretimiz veya sevgimizin , vatan sevgimizi geçmesi ne kadar acı.


Seçmenin eleştirel düşünmesine pranga vurmaya çalışmak.
Seçmeninin hassasiyetlerine kulak kapatmak.
Seçmenden bir futbol takımını tutar gibi refleks beklemek.
Tıpkı eleştirdiğimiz iktidar gibi , acaba bir yerlerden talimat alıpmı önümüze sofra koyuyorlar algısı oluşturuyor.
Bu ise muhalefetin tıpkı eleştirdiği iktidara benzeştiğinin izlerini bırakıyor.