Bir yazımızda iletişimsizlikten bahsetmiştik. Bu yazımızda iletişimin önünde engel ve perde olan bencillikten bahsetmek istiyorum. Bencillik insanlar arasında hiç de hoş görülmeyen bir davranış biçimi. Her şeye ben odaklı bakmak. İlişkilerde ben merkezli düşünmek her şeyden önce saygı ve sevgiden beslenen dostlukları zedeler. Bencillik paylaşmayı ve güveni ortadan kaldırır. Ben odaklı düşünme bir anlamda kişinin bulunduğu makamı kaybetme korkusunun tazahürüdür diyebiliriz. Bencil kişilerin ileri derece kişilik bozukluğuna ve depresyona kadar gidebileceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Yönetirken her şeyin sende toplanması her şeye senin karar vermen gibi dar alanda büyük işlerin yapılmaya kalkışılması gene bu ruh hali içinde olan insanların genel davranışları içerisinde kabul edilir. Onlar için kendi menfaatleri hep ön plandadır. Karşı tarafın mazetleri bile ona inandırıcı gelmez. Kendilerini hep haklı bulmak isterler. Paylaşmayı sevmezler. İnsanlara üstten bakmayı severler. Bencillik, toplum ve birey için çok zararlı kibir gibi kalbi hastalığın da tetikçisi olur.

Oysa farklı olan fikirleri zenginlik olarak görmeli. Karşımızdaki insanların fikirlerine değer vermeliyiz. Allah, insanları değişik fıtratta ve farklı kabiliyetlerde yaratmıştır. Her şeyi bilmek zorunda değiliz. Eğer öyle olsaydı branşlaşma ve uzmanlık diye birşey olmazdı. İşin ehline saygı duyulmalı, fikirlerinden istifade edilmeli. Buna en güzel örnek takım sporlarıdır. Söz gelimi yeteneklerine göre sorumluluk alanları belirlenen bir futbol takımını düşünelim. Her futbolcu sorumluluk alanında verilen görevi yapar. Bir veya birkaç oyuncunun aksaması takımın başarısını etkiler. Hiç bir oyuncu kendi sorumluluk alanı dışında bir alanda hareket etmez . Takım bütünlüğü ve dayanışma odaklı destek verebilir. Ahenk ,uyum ve mücadele başarı için gereklidir.
Çalışma hayatında da bu böyledir. Başarı, fikirlerin birleşmesi ile olgunlaşan, uygulamadaki takım çalışmasından geçer. Bunu gerçekleştirmek için kurumsal şirketlerde organizasyonlar vardır. Şirketin başarısı organizasyonların başarısı ile doğru orantılıdır. Başarılı İletişim ve takım çalışması bu gün modern endüstriyel üretim alanlarında verilmek istenen eğitimlerin özünü oluşturur. İstişare ve görüşlere saygı için en güzel örnek Efendimiz’in (sav) Hendek gazvesinden önce göstermiş olduğu davranıştır.
“ Askerî istihbârâta son derece önem veren Efendimiz, (sav) stratejik önemi olan kavşaklara göndermiş olduğu (onbeş–yirmi kişilik askerden meydana gelen) seriyelerden müttefik bir ordunun Medine’ye doğru gelmekte olduğunu haber almıştı. Efendimiz, (sav) durum değerlendirmesi yapmak üzere ashabının ileri gelenleriyle derhal istişârî bir toplantı yapmıştı. Orada bulunan, Selmân–ı Fârisî, “Ya Resûlullah! Bizler İran’da düşman tarafından muhasara edildiğimizde hendek kazardık.” deyince, Efendimiz, (sav) bu teklifi kabul etmiştir”
Aile hayatında da dikkat etmemiz gereken bir kavramdır. Çocuklarımızdan kendimiz gibi düşünmeyi ve hareket etmelerini beklemek, haksızlık olacaktır. Eşimizin fikirlerine önem vermeli ve yetkin olduğu konularda istişare edilmeyi bilmeliyiz. Efendimiz (sav) bizim için en güzel örnektir.
“Birçok konuda eşleri ile istişarede bulunan ve makul bulduğu teklifleri hayata geçiren bir peygamberin ümmeti olarak eşlerimizle istişareye gereken önemi vermeliyiz. Hudeybiye Anlaşması’nın sonuçlarına göre Kabe’nin bir yıl sonra tavaf edilmesine üzülen sahabiler, Peygamberimiz’in “Kalkınız, kurbanlıklarınızı kesip başlarınızı tıraş ediniz!” buyruğuna karşı çekimser davranmışlardır. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, (s.a.v) hanımı Hazreti Ümmü Seleme (r.a) ile istişare etmiş, onun tavsiyesiyle dışarı çıkmış, kimseyle konuşmadan ihramını giymiş, kurbanlık develerini kesmiş ve tıraş olmuştur. Bunu gören sahabeler de Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yaptığını yapmış, kurbanlıklarını kesip, tıraş olmuşlardır. “