Bir bebek doğduğu zaman mis gibi kokar,süt kokar,pamuk gibidir,teni yumuşacık su gibi,cildi pespembedir.O bir bebektir ve dünyaya daha yeni gelmiştir.Önünde kocaman upuzun yıllar vardır.Her geçen gün vücudu,teni,organları,hücreleri yaş alır.Çocukluk,gençlik derken orta yaş gelir çatar.Orta yaş tam adından belli olduğu gibi çizginin ortasıdır.35-55 yaş arası.Bu yaş arasında cildimiz daha hızlı yaşlanmaya başlar.Bir takım hastalıklar hep bu yaşa aralığında sinyal verir.Bu yaş artık ileriye değil geriye doğru gidilen sınırın başlangıç çizgisidir.İşte bundan sonra yaşlılığa doğru yol almaya başlarız.Daha duygusal oluruz,daha bir ailemize sevdiklerimize düşeriz.Daha annemiz gibi babamız gibi düşünür ve konuşuruz.Hayatın tadını daha bir yudum yudum tadarız.Hoyratça harcadığımız zamanın kıymetini anlar daha tutumlu kullanmaya çalışırız.Daha pozitif olmaya başlar,gülümsemeye daha bir yatkın oluruz.Ruhumuz hala genç olsa da vücudumuz ile artık yavaş yavaş uyum sorunu başlar.55 yaş sonrası 70 yaşa kadar hala orta yaş gibi hissetmek istenilen yaşlardır.Türkiye nüfusunda bakacak olursak ortalama bir insan ömrü 80 civarında.İşte 70 ve sonrası ölüme en yakın olduğumuz yaşlardır.Artık ellerimize baktığımızda o gencecik ten yerini kırışmış üzerinde lekelerin oluştuğu tanımadığımız bir cilde bırakmıştır.İnsan olarak yaşlansak da ,genç de olsak içimizde ki o çocuk ruhu hiç yok olmuyor.Her yaşın kendine has bir güzelliği var.Önemli olan hayatımızdan kaybettiklerimizi düşünerek yaşamak yerine kazanıcaklarımızla umutla yaşamayı öğrenmektir.Bir gün hepimiz ölücez.Bu kaçınılmaz.Her yaşın tadını çıkarmak gerek.Yaşlanınca hareketlerimiz sınırlanıyor,yavaşlıyor,hastalıklar bizim bedenimize taşınıp bizimle yaşıyor,istediğimiz şeyleri yapamıyoruz hatta belki dışarı da çıkanıyor vaktimizin çoğunu evde geçiriyoruz.Elbette bizi zorlayan şeyler bunlar ancak bu durumdan geriye dönüş olamayacağına göre önümüze bakarak bulunduğumuz yaşam içerisinde neler yapabileceğimize,nelerin bizi mutlu edebileceğine bakmak gerek.Yaşlanmayı kabullenmeyen kişiler estetik operasyonlar ile gençleşmeye çalışıyor.Ancak unutmayalım ki tabiki dış görüntü anlamında estetik güzel bir yöntem ancak içimizde taşıdığımız organlara,hücrelere maalesef estetik yapamıyoruz.Yani ne yaparsak yapalım yaşlılık bir gerçek ve ondan kaçmak kurtulmak için harcadığımız çabayı onunla yaşayarak neleri yapmaktan keyif duyabileceğimizi saptamalıyız.Ve öyle de yaşamalıyız.Hayatın her anı güzel,yaşamayı bilene...