İnsanoğluyuz işte her birimizin bir takıntısı var muhakkak.Önemli olan bunu yaşam kalitesini bozmak durumuna kadar getirmemek.İlk önce kilo takıntısından bahsedelim.Öyle insanlar var ki,yediğini tekrar kusturarak kilo almamaya çalışıyor ya da aç olmasına rağmen kendine eziyet ederek sadece sıvı gıda alıyor gibi.Görünüşte son derce zarif ve ince olmasına rağmen hala 1 kg fazlam var diyerek diyete devam edenler kesinlikle kilo takıntılı kişiler.Burun takıntısı olanlar.Bizler Fatih Sultan Mehmet soyundan gelmişiz burunların çoğu heybetli.Kemikli yapıda burnu olanlar hemen soluğu plastik cerrah da alıyor.Sonrasında ameliyat üstüne ameliyat.Neden mi? Çünkü hiç memnun olmuyor.Sürekli bir kulp takıyor mutsuz oluyor.Eee bu da burun sonuçta ameliyat için sınırı var.3-5 ameliyat sonrası zararlı ve kalitesini de düşürüyor görünümünün ve kullanımının.Ten rengi takıntılılar solaryuma giriyor.Ten rengini tutturmaya çalışırken kendini paralıyor.Temizlik takıntılılar listede zirveye oynuyor.Çamaşır suyu ve tuz ruhunu birlikte kullanıp hastanelik olan o kadar çok teyzem var ki.Sonrasında da astım ve alerjik hastalıklarla boğuşuyor.El yıkama takıntılılar da hemen arkasından geliyor.Gerçi bunun bir zararı yok hatta güzel bir alışkanlık.Gürültü takıntısı olan insanlar,araç içinde hapşıran öksüren kişilere karşı takıntısı olanlar,objelerde simetrik takıntısı,köşesi kenarı kıvrılan şeyleri düzeltme takıntısı olanlar ve daha neler neler.İşte anlatmaya çalıştığım bu hepimizde mutlaka en az bir takıntı var.Şimdi düşünün sizin neye takıntınız var ?Tabi ki bunların çoğu kendi irademizle yenilip geçirilebilecek şeyler.Ancak olmuyor ise mutlaka psikolog yardımı alınmalı.Hele ki bu takıntı sizi,işinizi,ailenizi ve sevdiklerinizi olumsuz yönde etkiliyor ise mutlaka profesyonel destek alınmalı.Takıntılar size takılmaya çalışsın dursun siz onları takmayın ;)
Yorum Yaz
Yorumlar
FLAŞ KOCAELİ GAZETESİ
Tel: 0555 819 86 99