Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. "Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?" denince, Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin. buyurdu. Hadis-i Şerif (Buhari)

Hayatımızın her döneminde önümüze çıkan bu kelam zaman zaman hayatımıza yön verecek kararları almamıza yardımcı olur. Bu sebeple çok önemlidir. Allah, insanı mükellef olarak yaratmış, akıl baliğ olduktan sonra yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuzu beyan etmiş. Akıl nimeti vermiş, kullanma yeteneği vermiş ve en önemlisi feraset vermiş. Tabi ki feraset her insanda aynı ölçüde değil. Bu yeteneklerimiz seviyesince karar verebiliyoruz. Hata yapma riskimiz seviyemiz nispetinde var. Karar vermeden önce feraset sahibi insanlar ile istişare etmek sonucun sağlıklı olabilmesi için gerekli. Büyükler istişare sünnetine çok dikkat ediyorlar . Bizlere alacağımız kararları mutlaka istişare neticesinde alınması yönünde öğüt veriyorlar. Atalarımız meseleyi sözün en güzeliyle anlatmış: “Soran dağları aşmış, sormayan düz yolda şaşmış” . Tabi ki hangi kıstasları aradığımız, hangi şablona göre değerlendirdiğimizde önemli. Olaylara objektif yaklaşabilmek de önemli.

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerine göre toplumda barışın, adaletin, huzurun sağlanması ancak bu kavramlara önem verilmesi, ehliyet ve liyakat sahibi insanların iş başına getirilmesiyle mümkün olabilecektir. Ehliyet ve liyakate bakılmaksızın işlerin yürütülmeye çalışılması halinde ise toplumsal düzenin işleyişinde aksaklıklar ortaya çıkacaktır.

İşin ehline verilmediği zamanlarda neler olabileceğini hepimiz bu ülkede son dönem yaşadıklarımızla müşahede ettik. Tüm bu işin ehline verilmemesi hususu düşünüldüğünde karşımıza kilit bir kavram çıkıyor aslında. O da tarafgirlik. Tarafgirlik diğer insanların hakkını yemeği kolaylaştıran bir anahtar; bu birçoğumuzun hakkını sağa sola rahatça saçılabilmesine olanak sağlıyor öte yandan. Bu haksızlığın biçilmiş bir kılıfı da yok. Bu konuda Allah, Nisa Suresi’nin 58. Ayetinde şöyle buyuruyor:

“Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür.”

Sonuç olarak şunu kolaylıkla söyleyebiliriz ki işin ehli dururken, işi ona vermeyen mesul olur. İşi, ehli olmayana vererek zayi eden de vebal altına girer. Bunun için, büyük zatlar herzaman emaneti ehline teslim etmişlerdir.